Monday, June 28

Kus Civiltilarinda Gokyuzu

Bruksel'de cati katindanki yepyeni hayattan bakiyorum size. Hic tatmadigim, imkan bile vermeyecegim bir huzurkosesi oluverdi burasi 2 gunde. Mavi - kirmizi - yesil arasinda huysuz, huzursuz deli halime sakinlestirici etkisi yapti.

Bir penceremden yalnizca gokyuzu, digerinden yalnizca agaclar gorunuyor. Iceri suzulen esintsi tam kivaminda. Hayatin seslerini duyuyorum sadece burda, en cok da kuslari. Kucukkten Ayvalik'ta gecirdigim 3 aylik yazlari animsatiyor bana kus sesleri. Yaprak hisirtisindan, kuslardan, dedemin kahkahalarindan baska birseye gerek olmayan zamanlari. Simdi de yok aslinda, kimi zaman var olduguna fazlasiyla inanip bosa kanat cirpmasam bir de...

Alismamisim hic penceren bakip sokagi, insanlari seyretmeye. Neereye giderse gitsin, banane, acaba nasil bir hayati var diye dusunup dururken asfalti seyretmenin keyfi nerde? Bu yaz ajandada deniz olmasa bile, bazen hayata tependen bakip, bazen hayatin tepesine bakip sorgulanacak cok detay var. Gormeden yalnizca dinlemenin sakinligini belki de omur boyu kesfedemezdim. Hep fildirfildir acaba o ne yapiyor, orda ne var, o araba nereye donecek diye etrafa bakinmak nasil da gereksiz bir mesguliyetmis meger! Yasadigimin meydan, Place du Chatelain, son yillarda Bruksel'in trendy mekani olmus. Oyle Bebek'te uc bes tur atarim gib degil tabii. Is cikisi enerjik insanlarin yemek veya aperatif icin bulustugu, kucuk kafelerin, pespembe cicekcilerin bolca bulundugu pozitif enerjisi pek yuksek hayat dolu bir yer. Muhitte yerimi bir saglamlastirayim asagidaki kafeden de yazicam!

Bu yaz cok ozlem var. Istanbul agir basiyor. Ayvalik omzunu ozletiyor. Cesme'de midye dolma acayip ic gecirtiyor. Bir de Barselona var, ayriliga henuz hazir degildim oysaki.
Bu yaz sadece gokyuzu, sonu gelmeyen yazilar, rose ve yaz sonu buradan ayrilirken bu mutavazi listenin genislemis olmasi umidi var.

Sagliga.

No comments:

Post a Comment