Monday, June 29

Sustugum Zaman


3 ay once izledigim bir film. Konsantrasyon bozuklugu, avare yapim ve mutsuz son korkusuyla 2 ay surdu bastan sona izleyebilmem. Film iste, izler unutursun. Dvd kabi isini de sevmem ben. Bir daha izlemem nasilsa diye kirdim attim dvd'yi. Tekrar izleme sansi yokken, bana da size minik bir hikaye anlatmak dusuyor.

Ayni yolun kiyisinda, farkli ritimlerle, belirsiz yonlere kosan, duran, suzulen, sicrayan, yuruyen iki minik tebessumun, bir an icin gozlerini yumup, yolun tam ortasinda bulusmalarinin oykusu. ruyanin oykusu belki de.

Denizden fisildayarak tenini oksayan bir yaz esintisi
en sevdigi yasemin kokulariyla,
sanki tabiatin onlar icin binbir ozenle hazirladigi patikada,
elele.

Kiz maskesini yolun kenarinda birakir, basini hafifce onun gogsune yaslar, ileriye degil, tam yanina onun gozlerine bakarak, ardisira gelen pismanliklari susturur...her adimda bir isilti getirir yollarina. Ictikleri her kadehte yavas yavas suzulur giysileri uzerinden; onu kalbine daha da yaklastirir. Ve yine, uyusmayan adimlarla, hizla cogalan taslara degil de tam yanibasina, sevgiyle gozlerine kilitlenir. Inanmak istemez hizla soguyan ruzgara. Birazcik daha sevgi verse, guven verse yumusar, yaseminleri geri getirir, mutlu olabilirler diyedir inanci. Onun icin risk degil, sadece kalbini ince bir siziyla isitan mutluluk gercektir. Seyirci, bogazinda dugumlenen aciyla, nefesini tutarken anlar ki, ne mutluluk ne de mutsuzluk iki kisiye ihtiyac duyar. Kiz, umutsuzlugun tam kalbinde cok mutlu; erkek ise omuzlarindaki askin altinda cok mutsuz. Zifiri karanlik ruhundaki kucuk isiltilar yalnizca gelip gecen ates bocekleridir. Cirilciplak kizin dudaklarindaki adam, tum kalkanlari ve supheleriyle, korkunun simgesidir. Butun kesfedilecekler bittikten sonra, hayatinin tek heyecani hayatinin tek angaryasina donusmustur. Yatagindaki bir zevkten ote olamamis, ve sonunda ozlemin gunahini yuzune carptigi bir heves oluvermis.

Nasil nasil sevmis oysaki. Omuzlardan kalkan bir yuk, baska omuzlari orten zamansiz ozlem.Ates bocekleri gibiymis guzel sozler. Ince bi ic sizintisi hep olacak, zaman zaman unutulup yorgun zamanlarda hissedilecek.

Cekildigi o yoldan cikip, kendi yolunu cizerken, her gece penceresinden sehre bakar ve onun mutsuzlugunu dilermis, kiz.

Bu da filmin afisiymismus. Ya da bu hikaye gercekmis.

No comments:

Post a Comment